Tahliye Taahhütnamesine Uymayan Kiracıdan Tazminat İstenir mi?
- Av. Ahmet Gökay Dinçer
- 5 Haz
- 2 dakikada okunur
Kiracı, geçerli bir tahliye taahhütnamesi vermiş olmasına rağmen, taahhüt ettiği tarihte taşınmazı tahliye etmezse ne olur? Bu durumda, kiraya veren yalnızca tahliye davası mı açabilir, yoksa maddi tazminat da talep edebilir mi?
Bu soru, hem uygulamada hem de akademik alanda sıkça tartışılan bir meseledir. Özellikle son yıllarda artan kira uyuşmazlıkları, tahliye taahhütnamelerine rağmen kiralananın boşaltılmaması sorununu gündeme taşımıştır. Bu yazımızda, bu önemli konuyu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun içtihatları ışığında detaylı olarak inceleyeceğiz.
Tahliye Taahhütnamesine Aykırı Davranış: Sözleşmeye Aykırılık
Türk Borçlar Kanunu’na göre, kiracı tarafından noter huzurunda ya da yazılı şekilde verilmiş ve geçerli koşulları taşıyan bir tahliye taahhütnamesi, kiracının belirli bir tarihte taşınmazı tahliye edeceğine ilişkin irade beyanıdır. Bu beyan bağlayıcıdır.
Ancak kiracı, belirtilen tarihte taşınmazı tahliye etmezse, bu durum sözleşmeye aykırılık oluşturur. Kiraya verenin, bu aykırılık nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep etmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay da bu yönde kararlar vermiştir.
Yargıtay Içtihatları Ne Diyor?
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.11.2021 tarihli, 2017/1291 E., 2021/1412 K. sayılı kararında, tahliye taahhüdüne rağmen kiracının taşınmazı zamanında boşaltmaması ve bu nedenle kiraya verenin yeni kiracıya taşınmazı teslim edememesi konusu incelenmiştir.
Kiraya veren, yeni kiracıyla daha yüksek bedelle bir kira sözleşmesi yapmış; ancak taşınmazın zamanında teslim edilememesi nedeniyle bir yıllık kira gelirinden mahrum kalmıştır. Kiraya veren bu zararın tazminini talep etmiştir.
Yargıtay, tazminatın istenebileceğini kabul etmiş, ancak zararın hesaplanmasında yalnızca objektif ölçütlerin dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştır.
Tazminat Nasıl Hesaplanır?
Yargıtay kararına göre, tazminat hesabında aşağıdaki unsurlar esas alınır:
Tahliye taahhüt tarihi ile fiili tahliye tarihi arasındaki süre,
Bu süre boyunca kiraya verenin elde edemediği kira geliri,
Taşınmazın rayiç kira bedeli, yani piyasada benzer nitelikteki bir taşınmazdan elde edilebilecek makul kira tutarı.
Bu bağlamda, kiraya verenin yeni kiracıya yönelik yaptığı özel taahhütler (örneğin indirimli kira ya da kira artışı yapmama gibi) dikkate alınmaz. Yani zarar hesabı objektif, piyasaya uygun ölçütlere göre yapılmalıdır.
Kiracının Tazminat Sorumluluğu Var mı?
Evet. Tahliye taahhütnamesine rağmen taşınmazı zamanında boşaltmayan kiracı, kiraya vereni uğrattığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Bu zarar çoğunlukla mahrum kalınan kira geliri ile sınırlı olsa da, bazı durumlarda kapsam genişleyebilir:
Kiraya veren taşınmazı kendi oturumu için boşaltmak istiyorsa ve bu nedenle başka bir konutu kiralamışsa, yeni taşınmaz için ödediği makul kira bedeli de zarara dahil edilebilir.
Her somut olayda zarar kalemleri farklılık gösterebilir.
Öğretideki Farklı Görüşler
Bazı akademik görüşlere göre, TBK m.352 yalnızca tahliye davası açma hakkı verir; tazminat davası hakkı vermez. Ancak Yargıtay içtihatları, tahliye taahhüdüne rağmen tahliye etmeyen kiracının tazminat yükümlülüğü doğurabileceği yönündedir.
Tazminat Talebi Mümkün, Ama Şartlara Dikkat
Tahliye taahhütnamesi veren kiracı, bu taahhüdüne uymazsa yalnızca tahliye edilmekle kalmaz, aynı zamanda kiraya verene uğrattığı maddi zararı da ödemekle yükümlü tutulabilir. Ancak bu tazminatın hesabı, somut olayın özelliklerine göre, objektif kriterler ışığında yapılmalıdır.
Hukuki Destek Alın
Tahliye taahhütnamesine aykırılık durumlarında hem tahliye süreci hem de tazminat talepleri hukuki bilgi ve tecrübe gerektirir. Bu konuda size özel destek almak, hak kayıplarının önüne geçmek adına önemlidir.
📞 Eğer siz de benzer bir durumla karşı karşıyaysanız, AGD Hukuk ve Danışmanlık olarak size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız. Bize ulaşarak süreci birlikte yürütebiliriz.
Yorumlar